NİKÂHTA KERAMET VARDIR
Osman Aysu,
İnkılap Kitabevi,
roman,
332 sayfa
Türkiye edebiyatında polisiye-gerilim türünün ünlü isimlerinden Osman Aysu, son romanı ‘Nikâhta Keramet Vardır’da, kırk yaşındaki şirket sahibi Orhan ile özel sekreter olarak işe aldığı Handan arasındaki aşkı hikâye ediyor. Fakat Orhan’ı geri dönüşsüz bir şekilde içine alan tutkulu aşk, bir süre sonra farklı bir yöne evrilecektir. Zira âşık olduğu Handan, aslında ona sadece bir yüzünü göstermiş ve iki arkadaşını da yanına alarak onunla oyun oynamıştır. Orhan’ın bir yandan tutkuyla sevip, öte yandan kadının öteki yüzünü öğrenmeye çalışması, kurgunun gerilim dozunu arttırıyor
******
ÂŞIK OLMAK
Osho,
çeviren: Sangeet,
Ganj Yayınları,
deneme, 331 sayfa
Osho ‘Âşık Olmak’ta, âşık olmaya dair bilinen tüm verileri reddederek, özetle, bunun kendiliğinden gerçekleşen, oluşturulamaz ve doğuştan gelen bir durum olduğunu savunuyor. Dolayısıyla yazara göre aşk, birebir aydınlanma, erme halinden başka bir şeye işaret etmez. Osho aşka dair kavramsal çerçeveyi bu şekilde oluşturduktan sonra, toplumun dillendirdiği sevgiyi, anne-baba sevgisini ve erkek ile kadın arasındaki aşka dair bilinenleri analiz ediyor. Osho’nun vardığı duraksa, âşık olmanın aşkınlıkla birebir aynı anlama geldiği ve bireyin bu durumda âşık olmaktan çok aşkın ta kendisi olduğudur.
******
DOĞU-BATI DİVANI
Enis Batur,
Kırmızı Yayınları,
şiir,
2 cilt, 315 sayfa
Enis Batur’un ‘Doğu-Batı Divanı’, kendisinin ‘Gri’, ‘Seferî’, ‘Alaca’ ve ‘Barok’ ismini verdiği dört divanını bir araya getiriyor. Batur’un 1985-1996 yılları arasında yazdığı şiirler, dramatik yönleriyle öne çıkıyor. İlk divandaki ‘Bekleyiş’ şiiri şöyle: “Cehennem kimdir demiştiniz?/ Keder kuşlarını ben de gördüm/ flütün ucundan bir oraya bir buraya/ evet, biliyorum, her şey benim düşgücümün/ şeyi, nasıl söylenebilir, bu kelimeler/ böyledir işte: Tam tutacakken...// Yağmur yürüyüşüne çıkmıştık o gün,/ unutmam ben ayrıntıları, kimdi/ hatırlamıyorum tabi, ne önemi olabilir/ isimlerin, evet yüzünü de getiremiyorum/ gözümün önüne, eylüldü, eylüllerden/ biri, cehennem kimdir diyordunuz?”
******
BİR ŞARKIYI DİNLERKEN
Kemal Ateş, İmge Kitabevi, öykü, 103 sayfa
Kemal Ateş’in, 1995 PEN - Orhan Kemal Başarı Ödülü kazanan ‘Bir Şarkıyı Dinlerken’ isimli bu kitabı, yazarın usta işi dokuz öyküsünü bir araya getiriyor. Kemal Ateş, Türkçeyi en iyi kullanan, duyarlılığı ve gerçekçi sosyolojik-siyasal gözlemleriyle öne çıkan bir yazar. Elimizdeki kitapta yer alan öyküler de, Ateş’in bu tarzının en yetkin örneklerinden oluşuyor. Örneğin kitaba adını veren öykü, Baran isimli çocuğun baba özlemini hikâye ediyor. Tanınmış bir yazar olan Baran’ın babası Kemal, ülkedeki baskıcı darbe zihniyeti yüzünden kaçak yaşamak zorunda kalmıştır. Bu kaçaklık halinin duygusallığa düşmeden, çocuksu duyarlıkla anlatılması, metni samimi ve gerçekçi kılan başlıca unsur